• Anasayfa
  • Favorilere Ekle

Tinnitus (4)

  • Soru 34: Akustik tümör nedir?
  • Cevap 34: Akustik tümör, sekizinci kafa çifti adı da verilen “işitme ve denge sinirinden” çıkan selim bir tümördür, tüm kafa içi tümörlerin ondabirini, serebellopontin açı bölgesinde oluşan tümörlerin yarısını oluşturur. Tinnitus Akustik tümörde ilk ortaya çıkan işaret olabilir. Denge bozukluğu, telafi edildiği için, akustik tümörde bariz değildir. Tinnitus, tek taraflı işitme azlığı, hafif dengesizlik şikayetlerinden yakınan her hastada Akustik tümörün bulunmadığı mutlaka saptanmalıdır. Akustik tümörün erken dönemlerinde önce tinnitus, sonra işitme kaybı, sonra denge bozukluğu şikayetleri ortaya çıkar. Akustik tümör büyük hacimlere ulaştığında yüzde ağrı ve his azalması, konuşmada çeşitli bozukluklar, bayılma nöbetleri v.s. görülmeye başlanır. Geç saptanan Akustik tümörlerde hastanın kaybı büyük olur.

  • Soru 35: Ani işitme kaybı nasıl bir hastalıktır?
  • Cevap 35: İşitme sisteminde birkaç günde, odyogramda üç komşu frekansta en az 30dB işitme kaybı meydana gelmesine Ani İşitme Kaybı denir. Kulağın “acil” hastalıklarından biridir. Sağırlık hafif, orta veya çok ağır olabilir. Genellikle tek taraftadır. Sebebi bilinmez ise de viral iç kulak enfeksiyonu olduğu sanılmaktadır ve ona uygun acil tedavi uygulanır. Ani işitme kaybında tinnitus çoğu kez ilk farkedilen rahatsızlıktır. Bu hastaların başka sağlık sorunları genellikle yoktur. Ani işitme kaybı her üç hastadan ikisinde iyileşir. İyileşenlerin %70 inde tinnitus şikayeti devam eder. Maskeleme tedavisiyle başarılı sonuçlar alınır.
Kulak Çınlaması hakkında Sorular Cevaplar 36-40
  • Soru 36: Akustik travma nedir?
  • Cevap 36: Akustik travma, çok kısa süreli ve çok şiddetli gürültünün sebep olduğu sensörinöral işitme kaybıdır. Top, tüfek, tabanca gibi ateşli silahlar ve patlayıcıların yaptığı gürültü Akustik travmaya neden olabilir. Bazı kişiler için tek bir patlama sesi dahi Akustik travma oluşması için yeterlidir. Genellikle patlayıcı ne denli güçlü ise sağırlık o denli çok olur. Kapalı ortamlardaki patlamalar açık havadakinden daha zararlıdır. Su altı patlamaları su içindeki kulağa havadakinden çok daha fazla zarar verir.

İşitme kaybı, 5500Hz gibi yüksek frekanslarda birden başlar. Tinnitus şikayeti hemen hemen daima vardır.
Akustik travmadan korunmak için parmaklarımızla kulaklarımızı tıkamak yeterlidir.


  • Soru 37: Gürültünün yol açtığı işitme kaybı nedir?
  • Cevap 37: 85 dB’den yüksek ve uzun süren gürültü ve seslerin sebep olduğu sağırlıktır. İç kulak hasar görür. Tinnitus daima vardır. Süre ile sağırlık doğru orantılıdır. Hassas kişiler daha çok zarar görür. ( örnek: dokumacıların sağırlığı, rock’n roll müzisyenlerinin sağırlığı ). Bu tür işitme kaybı ilk zamanlar 1 saatten 2 haftaya kadar uzayabilen bir süre içinde iyileşme gösterir. Yıllar içinde gürültü devam ederse sağırlık artar ve devamlı bir hal alır. işitme kaybı 2000-6000 Hz arasında herhangi bir frekansta olabilir. En sık 4000 Hz te olur. Uzun süren gürültülerden gençler az, yaşlılar çok etkilenir. Tinnitus yakınması bu tür sağırlığı olan çoğu kişide ortaya çıkar.

Gürültünün sebep olduğu sağırlık, gürültüyü veya maruz kalınan süreyi azaltarak önlenebilir.
Bir işyerinde gürültüyle mücadelede, sırasıyla:
1. Gürültüyü kaynağında azaltmaya çalışmalı
2. Gürültünün size ulaşmasını önleyecek engeller yapılmalı
3. Bir günde gürültüye maruz kalınan süreyi, izin verilebilir süreye azaltmalı. İş yerinde gürültünün çokluğuna göre izin verilebilir süreler aşağıdaki tabloda sunulmuştur:

Tablo: Belli ses seviyelerinde izin verilebilir çalışma saatleri

90 dB 8 saat
92 dB 6 saat
95 dB 4 saat
100 dB 2 saat
105 dB 1 saat
110 dB 30 dakika
115 dB 15 dakikadan az

4. Gürültüye maruz kalınan gün, ay, yıl olarak toplam süreyi azaltmayı planlamalı
5. Yukarıda sayılan şartları sağlayamıyorsanız kulağı gürültüden koruyucu araçlar kullanılmalıdır. Aşağıda sıralanan bu araçlar 20-40 dB ses zayıflatması sağlarlar.
1. Kulak kepçesini de içine alan Kulak Kapatıcıları. İyi bir diskjokey kulaklığı da aynı amaçla kullanılabilir.
2. Kulak kepçesinin konkasını ve dış kulak yolunun bir kısmını tam olarak kaplayan akrilik kalıplar. Bunlar işitme cihazları için yapılan kalıpların deliksiz şeklidir.
3. Dış kulak yoluna tıkılarak kullanılan hamur kıvamındaki silikon veya vazelinli pamuk şeklindeki tıkaçlar.

Uyarılar:
Kuru pamuktan yapılan tıkaç sesi yeterince zayıflatmaz.
Beklenmedik ani ve yüksek gürültülerden sakınmanın en kolay yolu parmakla kulağı tıkamaktır.


  • Soru 38: Çocuklarda tinnitus olur mu?
  • Cevap 38: Evet.Rahatsız edici subjektif tinnitus çocuklarda erişkinlerdeki kadar sık olduğu halde çocukların tinnitustan kendiliğinden şikayetine seyrek rastlanır. Literatür taramasında çocuklarda tinnitus ile ilgili yayın sayısı oldukça azdır. Normal okula giden sağlıklı çocuklarda tinnitus rastlanma oranı %29′dur ve sorulduğunda %10′u tinnitustan şikayetçidir. Orta ve ileri derecede işitme kaybı olan çocukların %66′sında, çok ileri derecede işitme kaybı olan çocukların %29′unda tinnitus olduğu bildirilmiştir. Diğer bir çalışmada işitmesi normal çocukların % 6-13′ünde, işitme özürlü çocukların %20-29′unda beş dakika veya daha uzun süren tinnitus olduğu bildirilmiştir.

Çocuklarda tinnitus rastlanma oranının yüksek olduğu yayınlarda bildirilirken Pendik Devlet Hastanesinde tinnitus tedavisine başladığımız 1994 Ocak ayından Ağustos 1996 tarihine kadar tinnitus yakınması ile sadece beş yaşında bir çocuk hasta başvurusu olmuştur.
Ülkemizde çocuklardaki tinnitusun ileri derecede ihmal edildiği görülmektedir. Çocuk hastamızla tetkiklerin tümü tamamlanmadan temasın kopması bunun açık bir örneğidir. Büyük bir ihtimalle, tinnituslu hasta çocuk, babasını daha fazla tetkik ve tedavi için zaman ve mali kaynak sağlamaya tekrarladığı yakınmalarıyla ikna edememiştir.
Çocuklarda tinnitus şikayetinin nadir olması tinnitusun kısa sürmesine bağlı olabilir. Diğer bir ihtimal, bir çocuk, delikanlılık çağına veya vucut-imaj-bilinci gelişene kadar tinnitustan yakınmayabilir.
Çocuklarda subjektif tinnitus sebepleri arasında gürültü, kafa travması, kulak enfeksiyonları ve ototoksik ilaç kullanımı önde gelmektedir. Çocuklar önemini kavrayamadıkları ve normal bir olay olarak kabul ettikleri için tinnitustan şikayetçi olmayabilir. Çocukların yaşam biçimi dikkate alındığında öğrendiklerinin çokluğu ve boş zamanlarını oyunla yoğun doldurmaları tinnitustan yakınmalarını önleyecektir. Bu durum muhtemelen çocuklarda kendiliğinden tinnitus şikayetinin az rastlanmasının sebeplerinden biridir.
Tinnitusun objektif olmayan karakteri ana-babadan bilgi almayı kısıtladığı gibi konuya gereken önemin verilmesini de önlemektedir.


  • Soru 39: Sesin kulaktaki ilerleyişi nasıldır?
  • Cevap 39: Dış kulak yolunun boyutları nedeniyle sahip olduğu rezonans etkisi, frekansları 2000-3000 Hz arasında olan seslerin daha çok kuvvetlendirilmesini sağlar. Bu frekanslar, konuşma frekanslarının bulunduğu bölgedir. Kulak zarına gelen ses, onu titreştirir. Çekiç kemiğinin kolu kulak zarının bir parçası olduğu için zarın titreşimleri kemik zincire geçer ve üzengi kemiğinin tabanındaki eklemle iç kulak sıvısına basınç değişiklikleri olarak iletilir. Kulak zarının titreşen kısımlarının stapes tabanına oranı 17/1 olup 17 kez kuvvetlendirme sağlar. Örs ve çekiç kemikleri arası eklem de kaldıraç etkisiyle 1,3 kez kuvvetlendirme sağlar. Bu nedenle kulak zarındaki ses, iç kulağa 17X1,3=22 kez kuvvetlendirilmiş olarak verilir. Burada kulak zarının hareketli ve normal yapıda olması, kemikçiklerin hareketli ve kesintisiz olması, sesin iç kulağa iletilmesi için şarttır.

Sesin bu yolla iç kulağa gidişine “hava yolu iletimi” adı verilir.
Sesin kafatasının titreşimiyle iç kulağa gitmesine “kemik yolu iletimi” denir.


  • Soru 40: Koklea (cochlea) nedir?
  • Cevap 40: İç kulağın işitme ile ilgili kısmına, şekil benzerliği nedeniyle latince salyangoz anlamına gelen Koklea adı verilmiştir. Koklea, orta direk etrafında 2,7 kıvrım yapar, yatay durur, Tepesi orta kulağın iç duvarına doğru, tabanı iç kulak kanalına doğru durur. İşitme sinirinin düğümü olan Spiral gangliyon, orta direk yapısı içindedir. Spiral gangliyonun merkeze giden sinir lifleri İşitme Sinirini ( Nervus cochlearis) oluşturur. İşitme siniri iç kulak kanalı yoluyla santral işitme sistemine gider. Spiral gangliyonun perifere giden lifleri ise kemik içinden geçerek “Korti organına” girer.
Kulak Çınlaması hakkında Sorular Cevaplar 41-45
  • Soru 41: Korti Organı nedir, nasıl çalışır?
  • Cevap 41: Korti Organı, 32 mm uzunluğundaki baziler membran üzerinde yer alır. Dış saç hücreleri ve iç saç hücreleri (işitme hücreleri) Korti organının en önemli parçalarıdır.(şekil 6)

Şekil 6: Kokleanın kesiti
Dış saç hücreleri 15 000 tanedir ve üç sıra halinde dizilmiştir. Her birinin 100-120 tane saça benzer uzantıları (sterosilia) vardır ve uzantıların uzunlukları değişiktir. En uzun olanı Tektoriyal membrana sıkıca bağlantılıdır. Dış saç hücrelerinin aktif mekanik özelliği vardır. Devamlı kasılı kalabildiği gibi ses frekansına uygun olarak yüksek frekanslarda da kasılıp gevşeme şeklinde titreşimler yapabilir. Bu mekanik güç Baziler membranın titreşmesine yardım eder. Ses dalgaları Kokleada ilerlerken kendi frekans bölgelerine gelince dış saç hücrelerinin aktif katkısı ile dalga güçlenir. Baziler membranı sese uygun biçimde kuvvetle titreştiren asıl güç budur.
İç saç hücreleri 5 000 tanedir ve bir sıra halinde dizilmiştir. Her birinin 60 saçsı uzantısı vardır ve hiç biri Tektoriyal membrana değmez, aktif hareket yeteneği yoktur. İç saç hücreleri Baziler membranın her titreşimini sezer ve sinirsel uyarı işaretine çevirir.
Tektoriyal membran jel kıvamındadır.
Kulak zarına gelen ses zarı ve kemikçikleri titreştirir. Üzengi (stapes) kemikciği piston veya kapı hareketine benzer şekilde titreşerek iç kulak sıvısını dalgalandırır. Baziler membran, çevresindeki iç kulak sıvısının titreşimlerine uygun olarak titreşir. Baziler membranın titreşmesiyle işitme hücrelerinin duruşu değişir ve uzantıları ileri-geri hareketlenir. İç saç hücreleri, uzantılarının hareketlerini elektriksel işaretlere çevirerek kendine bağlı işitme sinir lifine aktarır. Böylece ses, şekil değiştirmiş olarak sinirler yoluyla beyindeki işitme bölgesine (akustik korteks) gönderilir.
Korti organındaki işitme hücreleri, baziler membran üzerinde bir piyanonun tuşları gibi dizilmiştir. Saniyede 20 ile 20.000 arasında titreşimleri olan sesler için ayrı işitme hücreleri çalışır. İnce sesler salyangozun tabanındaki, kalın sesler salyangozun tepesindeki işitme hücreleri tarafından işitilir.
Böyle nazik ve hassas bir sistemin bozulması ve osilasyon yapması ihtimali elbette vardır. Bu ihtimal gerçekleştiğinde Tinnitus duyulmaktadır.


  • Soru 42: İşitme bozukluklarının temelindeki olaylar nelerdir?
  • Cevap 42: İletim türü işitme kaybı esas olarak kulak zarı, çekiç-örs-üzengi kemikçiklerindeki sorunlar nedeniyle meydana gelir. Bu nedenle orta kulak sağırlığı da denilebilir. Odyogramda kemik yolu ile ses iletimi, hava yolu ile ses iletiminden daha iyidir.

örnek:
Kulak zarındaki çok büyük delikler
Kemikçiklerin eriyerek birbirleriyle bağlantısının kopması
Otoskleroz
Timpanoskleroz (kemikçiklerin çevre yapılara tamir dokusu ile sabitleşmesi)
Orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit)
Sensörinöral işitme kaybı, koklea veya işitme sinirindeki bozukluklar nedeniyle sesin işitilememesidir. Odyogramda hem hava yolu ile, hem kemik yolu ile ses iletimi azalmış bulunur.


  • Soru 43: Fısıltı testi işitme kaybının anlaşılmasında gerçekten yararlı mıdır?
  • Cevap 43: Bir kişinin işitmesindeki azalma, konuşmalardaki bazı kelimeleri kaçırmaya başladığında, oldukça belirgin duruma gelir. Kaba bir test olmakla birlikte kolaylığı, Fısıltı testini, deneyimli hekimlerin etkin biçimde kullanmasını sağlar. Fısıltı, soluğumuzu verdikten sonra ciğerimizde kalan hava ile çıkarılır. Dudaklar gösterilmeden fısıldanmış kelimeleri hastanın doğru olarak tekrarladığı mesafe:

Hafif işitme kaybında ====> 4 m de büyük, 6m den küçük
Orta işitme kaybında ====> 1 m de büyük, 4m den küçük
Ağır işitme kaybında ====> 25 cm de büyük, 1m den küçük
Tam sağırlıkta ====> 25 cm den küçüktür

Tam sağırlıkta sessiz bir odadaki normal konuşma hiç işitilmez


  • Soru 44: Odyometre ile saf ses işitme testi (odyogram) nasıl yapılır?
  • Cevap 44: İşitmesi ölçülecek kişi ses geçirmez bir özel odaya oturtulur ve kulaklıklar takılır. 250-500-1000-2000-4000-8000 Hz frekanslarındaki saf ton sesler sırasıyla dinletilir. Her sesin ancak işitilebildiği seviye o frekanstaki işitme eşiğidir. Bu işitme eşiklerinin bir grafik üzerine noktalar şeklinde işaretlenip yakın noktaların birleştirilmesiyle odyogram denilen işitme eğrileri elde edilir. Bu, hava yolu ile işitme ölçümüdür. Kulak arkasındaki kemiğe vibratör yerleştirilerek benzer şekilde kemik yolu işitmesi de ölçülür.

  • Soru 45: Tinnitusun maskelenmesiyle ilgili bilinen bazı özellikler nelerdir?
  • Cevap 45: Biri maskeleyen diğeri maskelenen olmak üzere özellikleri bilinen iki gerçek ses normal bir kulağa verildiğinde kişinin neler duyabileceğini tam olarak kestirebiliyoruz. Oysa maskelenen sesin yerini tinnitus aldığında hiçbir şey önceden kestirilememektedir. Bunun nedenlerini bilindiği kadarıyla sıralayalım:

a. Tinnituslu kulağın maskeleyen sesi nasıl algıladığı, işitmede yüksek frekanslarda kayıplar ve bozulmalar olduğu için tam olarak bilinememektedir. Ayrıca tinnituslu kulak yorgunluk ve işaret erimesi özellikleri de taşır.
b. Tinnituslu kulakta maskelenen işaret tinnitustur. Tinnitusun frekansı, spektrumu, yüksekliği ve zaman içindeki yükseklik ve frekans değişmeleri gerçek sesler kadar iyi belirlenemez. Bu yüzden maskeleme işleminin nasıl gelişeceği önceden belirlenemez.
c. Tinnitus hiç bir zaman gerçek bir ses gibi davranmaz.
d. İki gerçek sesin etkileşmesi ancak aynı kulakta olur. Oysa bir kulaktaki tinnitus, diğer kulağa verilen uygun bir sesle maskelenebilir.
e. İki gerçek ses arası etkileşim uzun süre değişmeden devam eder. Oysa tinnitusun maskelenmesinde etki uzun süre devam edebileceği gibi yorgunluk da oluşabilir, veya maskelenme hiç gerçekleşmeyebilir.

Kulak Çınlaması hakkında Sorular Cevaplar 46-50
  • Soru 46: Tinnitusun mekanizmalarını açıklayan tezler hakkında genel bilgi verebilirmisiniz?
  • Cevap 46: Tinnitus işitme sisteminin çalışmasındaki bir bozukluğun işaretidir. işitme sistemi oldukça karmaşık organ, yollar, bağlantılar ve sinirsel yapılardan oluşur. Bu yapıların tümünün oluşturduğu sistem tanıma, belleme, öğrenme ve habituasyon gibi yüksek düzeyde işlevlere sahiptir. Böyle tümüyle açıklanması bile henüz gerçekleşmemiş bir sistem içinde tinnitusun oluştuğu yeri kesinkes saptamak mümkün değildir.

Örneğin, otoskleroz yüzünden ameliyat (stapedotomi) olan bir hastanın yaşadıkları çok çarpıcıdır. Başlangıçta tinitusun yeri kulakta üzengi kemikçiğinin tabanındaki otoskleroz odağıdır. Fakat ameliyattan sonra tinnitus katlanılmaz dereceye çoğalmıştır. Daha sonra bir dizi ameliyatla koklea iptal edilerek tümüyle çıkarılmış ve işitme siniri kesilmişse de hiç yarar sağlanmamıştır. Tinnitus, her ameliyattan sonra azalmışsa da kısa bir süre geçince eskisinde daha çok olarak ortaya çıkmıştır. Benzeri hiç bir hasta ameliyatla tinnitustan kurtulamamıştır. Öyle gözüküyor ki her ameliyat ile tinnitusun yeri işitme sisteminde biraz daha beyine doğru kaymıştır.

Subjektif tinnitustan sorumlu mekanizmalarla ilgili spekülasyonları sıralayalım:
1. Kokleadaki mekanik işlemler
2. İşitme siniri liflerinin anormal faaliyeti: Bu görüşe göre bazı tinnituslar işitme siniri liflerindeki anormal faaliyetten kaynaklanır. Sinirlerin kılıflarındaki bozukluklar anormal faaliyetlerin ortaya çıkmasında asıl sorumlu sebeptir. Bu anormal faaliyetler tinnitus sesi olarak duyulur.
3. Kokleada efferent (beyinden kulağa) kontrol mekanizmasının bozulması
4. Deafferentasyon ( merkeze işitme uyarılarının götürülememesi) nedeniyle ortaya çıkan merkezi sinir sistemi mekanizmaları
5. Periferik işitme sisteminden gelen sinir uyarılarının düzen bozukluğu
6. Beyinde oluşan epilepsi benzeri faaliyet
7. Santral ve periferik sinir mekanizmalarının etkileşimi: Tinnitus burada santral ve periferik işitme sisteminin entegrasyonunu temsil eder.
8. Biyokimyasal bozukluklar: Sinirlerde uyarının iletilmesinde rol alan birçok yerel ve genel salgılardaki biyokimyasal değişiklikleri tinnitus oluşumunda sorumlu tutan, ispatlanamamış, spekülasyonlara dayanan tezler vardır.


  • Soru 47: Bir kulağa aynı anda iki ayrı ses verilirse aralarında nasıl bir etkileşim olur ve işitilir?
  • Cevap 47: Bu konu elektrofizyolojik yöntemler kullanılarak yapılan insan ve hayvan deneylerinde psikoakustik bilimdalı tarafından incelenir.

Sözü edilen etkileşmeler :
a. İki sesin farkının işitilmesi
b. Bir sesin diğerini maskelemesi diğer bir deyişle işitilmez hale getirmesidir.


  • Soru 48: İki sesten birinin diğerini maskelemesi ne demektir?
  • Cevap 48: Normal psikoakustik durumlardaki maskeleme, kokleada ses titreşimleri arasında, henüz elektriksel işaretlere dönüştürülmeden önce olur. Uyarı sonrası maskelenme olayı bir saniyeden kısa sürer. Maskeleme: bir sesin, diğer sesin işitilmesini önlemesidir. Bu işlem esnasında maskeleyen ses, maskelenen sesin işitilme eşiğini yükselterek o ses seviyesinde algılanmasını önler. Ancak maskelenen sesin kuvveti artırılırsa o ses birdenbire maskelemeden kurtulur ve kuvvetli olarak işitilmeye başlar. Her sesin titreşim sayısı, kuvveti, süresi gibi özellikleri bilinir ve hesaba katılırsa maskeleme olayının her yönü önceden kesin olarak bilinir. Örneğin, bilinen bir ses ile bilinmeyen diğer bir ses arasında maskelenme olursa sonuçları kullanılarak bilinmeyen sesin tüm özellikleri bulunabilir.

Oysa tinnitusun maskelenmesinde hiç bir şey önceden hesaplanamaz.


  • Soru 49: İki ayrı sesi aynı anda dinlerken fark titreşimlerin işitilmesi ne demektir?
  • Cevap 49: Bir kulağa aynı anda verilen 2 ayrı ses arasındaki etkileşme pisikoakustik deneylerde derinlemesine incelenmiştir. Fark frekansının duyulması bu etkileşmenin özelliklerinden bir tanesidir. Örneğin bir kulağa 500 Hz. ve 550 Hz. frekanslı 2 ayrı ses verilirse bu iki sesin frekansları arasındaki fark (550-500=50) olan 50 Hz. titreşiminin şekillendirdiği bir ses işitilecektir. Bu olay müzikle uğraşanlar için çok önemlidir. Piyanosunu akord yapacak olan müzisyen, hem akord aletinin verdiği sesi hemde piyanonun sesini beraber dinlerken fark frekansa dikkat eder. Piyanonun sesinin titreşimi akord aletinin sesinin titreşimine yaklaştıkça fark frekans sesi kalınlaşır, kalınlaşır ve aynı olunca hiç işitilmez olur. Sonra tekrar işitilmeğe başlar. İşte o fark frekansın hiç işitilmediği noktada piyanonun sesinin frekansı, akord aletininkine eşittir ve tam akord yapılmış olur.

Tinnitusun maskelenmesi esnasında fark frekans sesi hiç oluşmaz; çünkü tinnitus gerçek bir ses gibi davranış göstermez.


  • Soru 50: Sesin, işitmeyle ilgili bazı özellikleri nelerdir?
  • Cevap 50: Ses, hava ve su gibi esnek ortamlarda moleküllerin titreşimleridir ve dalgalar halinde yayılır.

Sesin bir saniyede gittiği mesafe havada 340 metre, suda 1400 metredir.
Sesin şiddeti demek olan ses basıncı Pascal (Pa) birimi ile ölçülür. 1000 Hz frekansında işitilebilen en az ses basıncı birimi 20 mikropascaldır. Ağrı veren sesin eşiği ise 20 Pascaldır.
Ses basınç seviyeleri desibel ile daha iyi ifade edilir. Desibel logaritmik bir birimdir. Çoğu insanın ancak işittiği ses şiddeti 0 dB seviyesindedir. Ağrı veren ses 120 dB seviyesindedir. Odyometre ile sessiz odada ölçülen 0dB ile 25 dB arasındaki işitme eşikleri normal kabul edilir.

(db=10.log.ses basıncı/referans ses basıncı)

Havada yayılan sesin sadece binde biri suya geçebilir, kalanı yansır. İç kulakta sesi sezen Korti organı sıvı bir ortamdadır. Eğer orta kulak hiç olmasaydı havadaki ses 1000 kere zayıflatılarak iç kulak sıvılarına geçip baziler membranı titretecekti. Oysa kulak zarı ve çekiç-örs-üzengi kemikçikleri ses titreşimlerini hiç zayıflatmadan iç kulağın sıvı ortamına aktarır.
İnsan kulağı saniyede 20 ile 20.000 arasında titreşen sesleri işitir. Bir saniyedeki titreşim sayısına Frekans denir ve Hertz (Hz.) birimi ile ölçülür. Bazen 1000Hz= 1kHz kısaltması (kiloHertz) kullanılır. Odyogramlarda klasik olarak 250 Hz – 500 Hz – 1kHz – 2 kHz- 4kHz – 8kHz frekanslarında işitme eşikleri ölçülür.
Konuşma gerçekte çok karmaşık sesleri içermekle birlikte en çok bu frekanslardaki sesleri içerir. A E I İ O Ö U Ü sesli harfleri alçak frekanslı seslerdir. Sessiz harfler 3-4 kHz gibi nispeten yüksek frekansları içerir.Konuşmada sesli harfler güçlü,sessiz harfler ise zayıf olarak çıkar

Şekil 7: Konuşmadaki sesli ve sessiz harflerin taşıdıkları güçlerin kıyaslanışı.

Konuşmaların anlaşılırlığı büyük oranda sessiz harflerin işitilmesine bağlıdır. Yüksek frekanslarda işitme kaybı olanlar sessiz harfleri işitemediği için kelimelerin çoğunu kaçırır. Oysa kaçırılan kelimelerdeki sesli harfler eksiksiz algılanır. En sık işitme kaybı, yüksek frekanslardaki işitme kaybıdır. Bu yüzden işitme kaybı olanların çoğu, kendilerine konuşulduğunu farkeder fakat söylenenleri ayırd edemez.
İşitme kaybı olan her üç kişiden ikisi, frekansı işitme kayıplı bölgeye uyan Tinnitustan yakınır.

Sosyal Medya