Kulak Çınlaması hakkında Sorular Cevaplar 36-40 |
İşitme kaybı, 5500Hz gibi yüksek frekanslarda birden başlar. Tinnitus şikayeti hemen hemen daima vardır.
Akustik travmadan korunmak için parmaklarımızla kulaklarımızı tıkamak yeterlidir.
Gürültünün sebep olduğu sağırlık, gürültüyü veya maruz kalınan süreyi azaltarak önlenebilir.
Bir işyerinde gürültüyle mücadelede, sırasıyla:
1. Gürültüyü kaynağında azaltmaya çalışmalı
2. Gürültünün size ulaşmasını önleyecek engeller yapılmalı
3. Bir günde gürültüye maruz kalınan süreyi, izin verilebilir süreye azaltmalı. İş yerinde gürültünün çokluğuna göre izin verilebilir süreler aşağıdaki tabloda sunulmuştur:
Tablo: Belli ses seviyelerinde izin verilebilir çalışma saatleri
90 dB 8 saat
92 dB 6 saat
95 dB 4 saat
100 dB 2 saat
105 dB 1 saat
110 dB 30 dakika
115 dB 15 dakikadan az
4. Gürültüye maruz kalınan gün, ay, yıl olarak toplam süreyi azaltmayı planlamalı
5. Yukarıda sayılan şartları sağlayamıyorsanız kulağı gürültüden koruyucu araçlar kullanılmalıdır. Aşağıda sıralanan bu araçlar 20-40 dB ses zayıflatması sağlarlar.
1. Kulak kepçesini de içine alan Kulak Kapatıcıları. İyi bir diskjokey kulaklığı da aynı amaçla kullanılabilir.
2. Kulak kepçesinin konkasını ve dış kulak yolunun bir kısmını tam olarak kaplayan akrilik kalıplar. Bunlar işitme cihazları için yapılan kalıpların deliksiz şeklidir.
3. Dış kulak yoluna tıkılarak kullanılan hamur kıvamındaki silikon veya vazelinli pamuk şeklindeki tıkaçlar.
Uyarılar:
Kuru pamuktan yapılan tıkaç sesi yeterince zayıflatmaz.
Beklenmedik ani ve yüksek gürültülerden sakınmanın en kolay yolu parmakla kulağı tıkamaktır.
Çocuklarda tinnitus rastlanma oranının yüksek olduğu yayınlarda bildirilirken Pendik Devlet Hastanesinde tinnitus tedavisine başladığımız 1994 Ocak ayından Ağustos 1996 tarihine kadar tinnitus yakınması ile sadece beş yaşında bir çocuk hasta başvurusu olmuştur.
Ülkemizde çocuklardaki tinnitusun ileri derecede ihmal edildiği görülmektedir. Çocuk hastamızla tetkiklerin tümü tamamlanmadan temasın kopması bunun açık bir örneğidir. Büyük bir ihtimalle, tinnituslu hasta çocuk, babasını daha fazla tetkik ve tedavi için zaman ve mali kaynak sağlamaya tekrarladığı yakınmalarıyla ikna edememiştir.
Çocuklarda tinnitus şikayetinin nadir olması tinnitusun kısa sürmesine bağlı olabilir. Diğer bir ihtimal, bir çocuk, delikanlılık çağına veya vucut-imaj-bilinci gelişene kadar tinnitustan yakınmayabilir.
Çocuklarda subjektif tinnitus sebepleri arasında gürültü, kafa travması, kulak enfeksiyonları ve ototoksik ilaç kullanımı önde gelmektedir. Çocuklar önemini kavrayamadıkları ve normal bir olay olarak kabul ettikleri için tinnitustan şikayetçi olmayabilir. Çocukların yaşam biçimi dikkate alındığında öğrendiklerinin çokluğu ve boş zamanlarını oyunla yoğun doldurmaları tinnitustan yakınmalarını önleyecektir. Bu durum muhtemelen çocuklarda kendiliğinden tinnitus şikayetinin az rastlanmasının sebeplerinden biridir.
Tinnitusun objektif olmayan karakteri ana-babadan bilgi almayı kısıtladığı gibi konuya gereken önemin verilmesini de önlemektedir.
Sesin bu yolla iç kulağa gidişine “hava yolu iletimi” adı verilir.
Sesin kafatasının titreşimiyle iç kulağa gitmesine “kemik yolu iletimi” denir.
Kulak Çınlaması hakkında Sorular Cevaplar 41-45 |
Şekil 6: Kokleanın kesiti
Dış saç hücreleri 15 000 tanedir ve üç sıra halinde dizilmiştir. Her birinin 100-120 tane saça benzer uzantıları (sterosilia) vardır ve uzantıların uzunlukları değişiktir. En uzun olanı Tektoriyal membrana sıkıca bağlantılıdır. Dış saç hücrelerinin aktif mekanik özelliği vardır. Devamlı kasılı kalabildiği gibi ses frekansına uygun olarak yüksek frekanslarda da kasılıp gevşeme şeklinde titreşimler yapabilir. Bu mekanik güç Baziler membranın titreşmesine yardım eder. Ses dalgaları Kokleada ilerlerken kendi frekans bölgelerine gelince dış saç hücrelerinin aktif katkısı ile dalga güçlenir. Baziler membranı sese uygun biçimde kuvvetle titreştiren asıl güç budur.
İç saç hücreleri 5 000 tanedir ve bir sıra halinde dizilmiştir. Her birinin 60 saçsı uzantısı vardır ve hiç biri Tektoriyal membrana değmez, aktif hareket yeteneği yoktur. İç saç hücreleri Baziler membranın her titreşimini sezer ve sinirsel uyarı işaretine çevirir.
Tektoriyal membran jel kıvamındadır.
Kulak zarına gelen ses zarı ve kemikçikleri titreştirir. Üzengi (stapes) kemikciği piston veya kapı hareketine benzer şekilde titreşerek iç kulak sıvısını dalgalandırır. Baziler membran, çevresindeki iç kulak sıvısının titreşimlerine uygun olarak titreşir. Baziler membranın titreşmesiyle işitme hücrelerinin duruşu değişir ve uzantıları ileri-geri hareketlenir. İç saç hücreleri, uzantılarının hareketlerini elektriksel işaretlere çevirerek kendine bağlı işitme sinir lifine aktarır. Böylece ses, şekil değiştirmiş olarak sinirler yoluyla beyindeki işitme bölgesine (akustik korteks) gönderilir.
Korti organındaki işitme hücreleri, baziler membran üzerinde bir piyanonun tuşları gibi dizilmiştir. Saniyede 20 ile 20.000 arasında titreşimleri olan sesler için ayrı işitme hücreleri çalışır. İnce sesler salyangozun tabanındaki, kalın sesler salyangozun tepesindeki işitme hücreleri tarafından işitilir.
Böyle nazik ve hassas bir sistemin bozulması ve osilasyon yapması ihtimali elbette vardır. Bu ihtimal gerçekleştiğinde Tinnitus duyulmaktadır.
örnek:
Kulak zarındaki çok büyük delikler
Kemikçiklerin eriyerek birbirleriyle bağlantısının kopması
Otoskleroz
Timpanoskleroz (kemikçiklerin çevre yapılara tamir dokusu ile sabitleşmesi)
Orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit)
Sensörinöral işitme kaybı, koklea veya işitme sinirindeki bozukluklar nedeniyle sesin işitilememesidir. Odyogramda hem hava yolu ile, hem kemik yolu ile ses iletimi azalmış bulunur.
Hafif işitme kaybında ====> 4 m de büyük, 6m den küçük
Orta işitme kaybında ====> 1 m de büyük, 4m den küçük
Ağır işitme kaybında ====> 25 cm de büyük, 1m den küçük
Tam sağırlıkta ====> 25 cm den küçüktür
Tam sağırlıkta sessiz bir odadaki normal konuşma hiç işitilmez
a. Tinnituslu kulağın maskeleyen sesi nasıl algıladığı, işitmede yüksek frekanslarda kayıplar ve bozulmalar olduğu için tam olarak bilinememektedir. Ayrıca tinnituslu kulak yorgunluk ve işaret erimesi özellikleri de taşır.
b. Tinnituslu kulakta maskelenen işaret tinnitustur. Tinnitusun frekansı, spektrumu, yüksekliği ve zaman içindeki yükseklik ve frekans değişmeleri gerçek sesler kadar iyi belirlenemez. Bu yüzden maskeleme işleminin nasıl gelişeceği önceden belirlenemez.
c. Tinnitus hiç bir zaman gerçek bir ses gibi davranmaz.
d. İki gerçek sesin etkileşmesi ancak aynı kulakta olur. Oysa bir kulaktaki tinnitus, diğer kulağa verilen uygun bir sesle maskelenebilir.
e. İki gerçek ses arası etkileşim uzun süre değişmeden devam eder. Oysa tinnitusun maskelenmesinde etki uzun süre devam edebileceği gibi yorgunluk da oluşabilir, veya maskelenme hiç gerçekleşmeyebilir.
Kulak Çınlaması hakkında Sorular Cevaplar 46-50 |
Örneğin, otoskleroz yüzünden ameliyat (stapedotomi) olan bir hastanın yaşadıkları çok çarpıcıdır. Başlangıçta tinitusun yeri kulakta üzengi kemikçiğinin tabanındaki otoskleroz odağıdır. Fakat ameliyattan sonra tinnitus katlanılmaz dereceye çoğalmıştır. Daha sonra bir dizi ameliyatla koklea iptal edilerek tümüyle çıkarılmış ve işitme siniri kesilmişse de hiç yarar sağlanmamıştır. Tinnitus, her ameliyattan sonra azalmışsa da kısa bir süre geçince eskisinde daha çok olarak ortaya çıkmıştır. Benzeri hiç bir hasta ameliyatla tinnitustan kurtulamamıştır. Öyle gözüküyor ki her ameliyat ile tinnitusun yeri işitme sisteminde biraz daha beyine doğru kaymıştır.
Subjektif tinnitustan sorumlu mekanizmalarla ilgili spekülasyonları sıralayalım:
1. Kokleadaki mekanik işlemler
2. İşitme siniri liflerinin anormal faaliyeti: Bu görüşe göre bazı tinnituslar işitme siniri liflerindeki anormal faaliyetten kaynaklanır. Sinirlerin kılıflarındaki bozukluklar anormal faaliyetlerin ortaya çıkmasında asıl sorumlu sebeptir. Bu anormal faaliyetler tinnitus sesi olarak duyulur.
3. Kokleada efferent (beyinden kulağa) kontrol mekanizmasının bozulması
4. Deafferentasyon ( merkeze işitme uyarılarının götürülememesi) nedeniyle ortaya çıkan merkezi sinir sistemi mekanizmaları
5. Periferik işitme sisteminden gelen sinir uyarılarının düzen bozukluğu
6. Beyinde oluşan epilepsi benzeri faaliyet
7. Santral ve periferik sinir mekanizmalarının etkileşimi: Tinnitus burada santral ve periferik işitme sisteminin entegrasyonunu temsil eder.
8. Biyokimyasal bozukluklar: Sinirlerde uyarının iletilmesinde rol alan birçok yerel ve genel salgılardaki biyokimyasal değişiklikleri tinnitus oluşumunda sorumlu tutan, ispatlanamamış, spekülasyonlara dayanan tezler vardır.
Sözü edilen etkileşmeler :
a. İki sesin farkının işitilmesi
b. Bir sesin diğerini maskelemesi diğer bir deyişle işitilmez hale getirmesidir.
Oysa tinnitusun maskelenmesinde hiç bir şey önceden hesaplanamaz.
Tinnitusun maskelenmesi esnasında fark frekans sesi hiç oluşmaz; çünkü tinnitus gerçek bir ses gibi davranış göstermez.
Sesin bir saniyede gittiği mesafe havada 340 metre, suda 1400 metredir.
Sesin şiddeti demek olan ses basıncı Pascal (Pa) birimi ile ölçülür. 1000 Hz frekansında işitilebilen en az ses basıncı birimi 20 mikropascaldır. Ağrı veren sesin eşiği ise 20 Pascaldır.
Ses basınç seviyeleri desibel ile daha iyi ifade edilir. Desibel logaritmik bir birimdir. Çoğu insanın ancak işittiği ses şiddeti 0 dB seviyesindedir. Ağrı veren ses 120 dB seviyesindedir. Odyometre ile sessiz odada ölçülen 0dB ile 25 dB arasındaki işitme eşikleri normal kabul edilir.
(db=10.log.ses basıncı/referans ses basıncı)
Havada yayılan sesin sadece binde biri suya geçebilir, kalanı yansır. İç kulakta sesi sezen Korti organı sıvı bir ortamdadır. Eğer orta kulak hiç olmasaydı havadaki ses 1000 kere zayıflatılarak iç kulak sıvılarına geçip baziler membranı titretecekti. Oysa kulak zarı ve çekiç-örs-üzengi kemikçikleri ses titreşimlerini hiç zayıflatmadan iç kulağın sıvı ortamına aktarır.
İnsan kulağı saniyede 20 ile 20.000 arasında titreşen sesleri işitir. Bir saniyedeki titreşim sayısına Frekans denir ve Hertz (Hz.) birimi ile ölçülür. Bazen 1000Hz= 1kHz kısaltması (kiloHertz) kullanılır. Odyogramlarda klasik olarak 250 Hz – 500 Hz – 1kHz – 2 kHz- 4kHz – 8kHz frekanslarında işitme eşikleri ölçülür.
Konuşma gerçekte çok karmaşık sesleri içermekle birlikte en çok bu frekanslardaki sesleri içerir. A E I İ O Ö U Ü sesli harfleri alçak frekanslı seslerdir. Sessiz harfler 3-4 kHz gibi nispeten yüksek frekansları içerir.Konuşmada sesli harfler güçlü,sessiz harfler ise zayıf olarak çıkar
Şekil 7: Konuşmadaki sesli ve sessiz harflerin taşıdıkları güçlerin kıyaslanışı.
Konuşmaların anlaşılırlığı büyük oranda sessiz harflerin işitilmesine bağlıdır. Yüksek frekanslarda işitme kaybı olanlar sessiz harfleri işitemediği için kelimelerin çoğunu kaçırır. Oysa kaçırılan kelimelerdeki sesli harfler eksiksiz algılanır. En sık işitme kaybı, yüksek frekanslardaki işitme kaybıdır. Bu yüzden işitme kaybı olanların çoğu, kendilerine konuşulduğunu farkeder fakat söylenenleri ayırd edemez.
İşitme kaybı olan her üç kişiden ikisi, frekansı işitme kayıplı bölgeye uyan Tinnitustan yakınır.